30 Mart 2012 Cuma

Kraliçeler Okyanus'u Geçip Derede Boğuldu : 70-74 (Final Rüyası Bitti)



SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu

HAKEMLER: Ademir Zurapovic – Andris Aunkrogers – Haydn Jones

FENERBAHÇE (70): Elina Babkina 7 (1 asist), Zane Tamane 14 (8 ribaund- 2 asist), Birsel Vardarlı 7 (4 ribaund- 6 asist), Esmeral Tunçluer 4 (1 ribaund), Nevriye Yılmaz 6 (5 ribaund), Ivana Matovic 11 (2 ribaund), Angel McCoughtry 21 (9 ribaund- 5 asist). 

RIVAS ECOPOLIS (74): Laura Nicholls 6 (7 ribaund- 1 asist), Essence Carson 17 (5 ribaund- 3 asist), Elisa Aguilar 9 (3 ribaund- 1 asist) , Vega Gimeno (1 ribaund- 1 asist), Amaya Valdemoro 2, Asjha Jones 20 (11 ribaund- 3 asist), Anna Cruz 10 (5 ribaund- 4 asist), Gema Garcia 3 (1 asist), Sandra Pirsic 7 (2 ribaund)

1.PERİYOT: 15-22
2.PERİYOT: 22-20
3.PERİYOT: 9 -16
4.PERİYOT: 24-16




* Maalesef bir çuval inciri mahvettik.Korktuğum başıma geldi.
Okyanusu geçip derede boğulmayalım aman dikkat diyordum ne yazık ki oldu.
Resmen harakiri yaptık ve 40 yılda bir gelecek Avrupa Şampiyonluğu şansını kendi ellerimizle teptik.
* Doğrusu hep 16/16 yaptık,namağlup geldik dedik ama lig maçları dahil çok az iyi maç oynadık.Kronik sorunlarımız hep devam etti.
* Bir sürü bahane söyleyebiliriz bazıları haklı ama ne fayda.Çok üzgünüm.
* Şu Rivas takımı senin dengin mi Allah aşkına.İlk gs maçlarını kazandıktan sonra bir oyuncuları şöyle diyordu ''Biz 8 takım içinde en düşük bütçeye sahip takımız.Buraya eğlenmeye geldik'' Bu takımı finale çıkardık ne diyelim ki ?
* F8 öncesi tüm sakatlık,hastalık,formsuzluk v.s. ne sorun varsa sıfırlayıp çıkmak lazımdı.En ufak hatayı affetmiyorlar.
* Evet en önemli oyuncumuz Penny yoktu ama bu maçı Penny olmadan da kazanabilirdik ama arkadaşları Onu aratmayacak mücadele koyarlarsa.
Koca maç üzerlerinde ölü toprağı varmış gibiydiler - yorgun olabilir tamam da - 
son 3-4 dakika silkindiler,gene geri gelip ortak olmaya başardılar ama yetmedi.
Yetmez tabii.Baştan beri neredeydik ?
* Hoş bu maçı kazansaydık bu oyun ve mantalite ile Ros Caceres karşısında hiç şansımız olmazdı ama en azından Final oynamış olurduk.
* Koç inanılmaz bir kararla lig'te Homend Antakya maçında bile ancak maç kopmuşsa 1-2 dk.süre verdiği Olcay'ı dünün yıldızı Babkina varken 36'lık kurt Agilar'ın karşısına nasıl dikti.Eeee formsuz matmazeller Nevriye,Esmeral ve 2 günü sonunda tükenmiş Matoviç ile dağınık Angel ile farkı yedik ve tüm maç boyu geriden yakalamak için çabala babam çabala.Zaten dünün mental ve fiziksel yorgunluğu ortada,buna Penny'nin yokluğu,gs maçında ego tatmini için geldikleri belli olan taraftarın yalnız bırakması ve bunu fırsat bilen FIBA'nın 5.sınıf İspanyol lobisi tetikçisi yavşak hakemlerin dehşet kararları ile Final rüyamızdan uyandık.Çok kötü oldu çoookkk.
* Tek ayakta kalan 3.günde de Tamane oldu.Helal Olsun.
* Eziklerin kafa üstü çakıldığı,hüsrana uğradığı bir durumda Onları sevindirip,yalnız bırakmazsak olmazdı zaten (!)
* Bari 3.cü bitirelim.
* Turnuva bittikten sonra değerlendirme yazısında konuşacak çok şey var.
Mesela oynatamayacağın Cappie yerine Avrupalı bir atletik uzun veya geçen sezon ki Zagota gibi bir şutör neden almadık ?
Mesela Nevriye 3 maçtır rezil oynarken,Matoviç 2 maçın sonunda yorgunluktan bitmişken Newlin orada vazo görevi için mi oturuyordu ?

Çifte Zafer: Hem Parkede, Hem Trübünde...

Öncelikle belirtmeliyim ki, çok mutluyum. Sadece parkedeki zafer için değil, trübünlerde kurduğumuz üstünlük içinde mutluyum.

Beni en az parkedeki zafer kadar trübünlerin zaferi sevindirdi. Parkedeki zafere de, trübündeki zaferi tescillendirdiği ve şenlendirdiği için ayrıca sevindim. Çünkü kazanmakla anlamı daha da büyüdü trübündeki zaferin.

Şimdi misafir olarak basketbol forumlarını dolaşıyordum. Bir NBA forumunda, Galatasaraylı çocuğun birisi bir imza yapmış. Muhtemelen haftalar öncesinde... Bize laf atıyor: "Siz trübünde çekirdek çıtlatırsınız; biz rakiplerin kulaklarını çınlatırız." Her mesajın altında bu imza çıkıyor. Amacım bir kişinin düşüncesine takılmak değil, ama genel bir psikolojiyi, yanlış bir zannı temsil ettiği için özellikle örnek olarak bunu kullanıyorum. Çünkü belki yüzbinlerce Galatasaray'lı ergende aynı yanlış zan var. Oysa abilerine sorup öğrenmeleri gerekirdi.


Kim kimin kulaklarını çınlattı, salonların efendisi hangi taraftar; dün maçı izleyen herkes gördü. Artık bir daha salonların efendisi muhabbetine girmesinler. Ayıp olur, pişkinlik olur. Meydanı boş bulup bağırmaya benzemez bu işler; trübünün hası yarı yarıyada belli olur.

Bir kez daha görüldü ki, Türkiye'de Fenerbahçe taraftarıyla yarışacak trübün potansiyeli kimsede yok. Fenerbahçe taraftarı bir ayağa kalkarsa, "bre destur" diye bir doğrulursa kimse duramaz karşısında. Fenerbahçe taraftarının önündeki en büyük engel, el freni, hız kesici unsur Aziz Yıldırım'ın anlamsız trübün politikalarıdır. Rakipler yatıp kalkıp Aziz Yıldırım'a dua etsin.

Shaktar maçından sonra ikinci defa eski ve gerçek Fenerbahçe trübünlerinin kokusunu duymanın huzur ve mutluluğunu yaşıyorum bu sezon.

Bu maç kendi evimizde ve yeni salonda olsaydı, hem vallahi, hem billahi bu ambiyansın dörtte biri olmazdı. Günahı, vebalı bu yönetimindir. Demek ki, Fenerbahçe yönetimi Fenerbahçe trübünlerindeki potansiyeli kullanmak bir yana dursun, kullanmak istemiyor.

Eğer bu turnuva Fenerbahçe'nin ev sahipliğinde olsaydı, kesinlikle bu ambiyansı oluşturamazdık. Taraftar böyle özgürce bir organizasyon yapamaz, türlü saçmalıklarla taraftarın bütün şevki kırılırdı. Ya saçma bilet fiyatları, ya başka şeyler...

Dün akşam Abdi İpekçi'deki coşkunun DÖRTTE BİRİNİ bile, üstelik en önemli maçlarda dahi güya kendimize ait yeni salonda oluşturabiliyor muyuz? Yukarıda yemin verdim: HAYIR.

Öyleyse yönetim oturup düşünecek. Nerde yanlış yapıyoruz diyecek.

Bugün takımı uyandıran taraftardır. Yıllar sonra takım taraftarı değil, taraftar takımı coşturdu. Hikaye budur. Asıl düşünülmesi gereken budur. Bundan sonra yönetimin hedefi bu coşkuyu kendi salonumuza nasıl taşırız sorusuna cevap aramak olmalıdır. Kimse beleşçiler edebiyatı yapmasın. Dün kimse bedava biletle oraya girmedi.

Maça gelecek olursak: Babkina'ya ayrı bir parantez açmak lazım. Kazanılan zaferin Birsel ve Tamane ile birlikte üç yıldızından birisiydi. Birsel ve Tamane'nin yaptıkları ondan beklenenlerdi. Ama herhalde maç öncesi koç dahil kimse Babkina'dan bu katkıyı beklemiyordu. Koç dahil diyorum; çünkü bir önceki gün sadece rakibe faul yaptırmak için 1 dakika oyuna alındı.

Eğer Penny'nin sakatlığından sonra Babkina'nın o katkısı olmasaydı kesinlikle kazanamayacaktık. Horakova'yı nasıl geçen yıl TKBL final serisinin 3. maçında yaptıklarıyla hatırlıyorsak, ki şampiyonluğun kilidi olan maçtı, Babkina'yı da bu maçla hatırlayacağım. Tabii daha iyilerini ve daha mühimlerini oynarsa ayrı... Oynaması da gerekiyor. Çünkü dün kimse bir şey beklemezken ışık verdi, maçın akışını değiştirdi. Ama bugün ve inşallah Pazar günü artık bir şey bekliyoruz. Penny'nin yokluğunda beklemeye de mecburuz.

Bu arada, sırf trübünde otursun diye iki yabancıya para ödüyoruz türlü düşünceler varsa, umarım artık silinmiştir. Geniş rotasyonun önemi özellikle Penny'nin turnuvayı kapatmasından sonra çok daha iyi anlaşılmıştır. Buralarda başarı isteniyorsa A planının yanında her duruma göre B planında, C planında olacak. İyi ki sözleşmesi filan feshedilmemiş. Ak akçe kara gün içindir diye boşuna dememişler. Geçen yıl Horakova kariyerine yakışır iki büyük maç oynadı; bütün bir sezonu kurtardı. Bazen bütün sezon yatar ve iki efsane maç oynar, şampiyonluğu getirirsin. Kazandığını son kuruşuna kadar helal ettirirsin.

Maçın akışını değiştiren üç oyuncu vardı:

-Birsel
-Tamane
-Babkina

Babkina'dan bahsettik. Kimsenin bir şey beklemediği Babkina'nın kenardan gelip, bir türlü hızlandıramadığımız hücuma bir anda çeşitlilik ve tempo kazandırdı.

Gelelim maçın diğer kahramanı Tamane'ye... İki gün üst üste iyi oynayan tek oyuncumuzdu. Hem Famila maçının üç iyi ve ayakta kalan isminden birisiydi. Matovic hücumda, Penny hem hücum hem müdafaada ve Tamane savunmada takımı ayakta tutmuştu.

Dün akşam Galatasaray maçının da en iyi üç isminden birisiydi. Bu defa sadece müdafaasıyla değil, rakibin Matovic'i çok iyi savunduğu ve soğuttuğu, Nevriye'nin de uzuuun zamandır üzerinden atamadığı durgunluğunun devam ettiği gecede hücumda ürettikleriyle de yıldızlaştı.

Fakat bazen pota altından kolay basketleri bitirmekte sorun yaşıyor. Biraz acele ve sert bırakıyor. Dün -sanırım- 19 sayı atmıştı, en az üç kolay basketi de kaçırdı. Yoksa 25'i bulacaktı.

Turnuvada iki gün üst üste iyi oynayan tek oyuncu olması nedeniyle ayrıca kutluyorum. Umarım bu seriyi dörde çıkarır.

Amaaaaa... Dün Birsel maçın ikinci devresinde öyle işler yaptı ki... KESİNLİKLE ASSOLİST BİRSEL'dir. MVP odur. Öyle bir anda sahneye çıktı ki... Bu maç hatırlandıkça akla gelecek ilk performans olacak. Sete sette çaresiz kalıp tıkandığımız dakikalarda ard arda attığı şutlarla hem rakibi çözdü, hem skoru taşıdı, hem bizim adımıza oyunu açtı.

Bu arada, Birsel'in sayı katkısı kadar ribaunt katkısını da gözardı etmemek lazım. Zaten biz Fowles'lı Galatasaray'ı da -eşitlemek şart değil- ribauntlarda makul düzeyde bir oran yakalamak kaydıyla ligde de rahat yeneriz. Bunun için kısaların, özellikle Angel ve Birsel'in ribaunt katkısı çok mühim. Birsel isterse her maç en az 5 ribaunt çeker. O sezgi ve beceri var.

Maçla ilgili söyleyeceklerim, ahval ve şerait bundan ibarettir.

Bugün oynanacak maça gelecek olursak...
Denizi geçip ırmakta boğulmayalım. Eskiden hep final-four'un kapısından dönerdik. Şimdi finalin kapısındayız. Ve yeni bir destan yazmak bizim elimizde...

Penny'nin yokluğunda ısrarla uzunları beslemeye mecburuz. Kilidi Matovic'in çözeceği bir maç olacaktır. Nevriye'nin de bu akşam kıpırdanacağını düşünenlerdenim. Matovic-Nevriye nasıl geçen sezonun en sıkıntılı günlerinde bu takımı taşıdı ve o süreçte ikisi toplam nerdeyse 40 sayı ortalamaya oynadıysa, şu kalan iki maçta da bunu yapabilirler.

Nevriye, Matovic ve Tamane üçlüsünden bu akşam ve Pazar günü gelecek toplam 90 sayı bizi şampiyon yapar. Bu üçlü kalan iki maçı 45 sayı ortalamayla oynarsa rüya gerçek olur, olmaz denen olur. 20-15-10. Üç uzundan iki maçta beklediğim ortalamalar.

Tabii işler sıkıştığında Angel ve Birsel insiyatif alacak. Babkina dün gösterdiği ışığın devamını getirecek. Esmeral -çok bir şey beklemiyorum- rakibe çalışır gibi oynamayacak. Koç aşırı rotasyona kaçmayacak. SON TOPA KADAR KOVALARIZ ŞAMPİYONLUĞU.

_________________

29 Mart 2012 Perşembe

G.Saray MP - Fenerbahçe : 67-75 (Avrupa'da da Terbiye) !!!

FIBA Bayanlar Euroelague 8’li Finali’nde nefesleri kesen derbi mücadelesinde Fenerbahçe, Abdi İpekçi Spor Salonu'nda Galatasaray Medical Park’ı 75-67’lik skorla mağlup etti.
Tina Charles ve Penny Taylor’ın karşılıklı sayılarıyla başlayan mücadelede ilk 3 dakika 7-7 eşitlikle geçildi. Epifhaniya Prints ve Diana Taurasi ikilisiyle etkili olan Galatasaray Medical Park, 5.dakikaya girilirken durumu 13-9’a getirdi. Mola alan Sarı Lacivertliler, aranın ardından pota altında Ivana Matovic ile skor üretirken, Sarı Kırmızılılar ise boyalı alandan bulduğu sayılarla etkili oldu. Özellikle Tina Charles’ı etkili kullanan Galatasaray Medical Park, ilk periyotu da Ivanka Matic’in basketiyle 8 sayı farkla 26-18 önde tamamladı. İkinci periyotun ilk dakikası içerisinde Angel McCoughtry üçüncü faulünü yaparak kenara geldi. Önce Babkina’nın pasını ve bir hücum sonrasında da Penny Taylor’ın isabetsiz atışını değerlendiren Zane Tamane, farkı da 5 sayıya indirdi (28-23). Mola alan Galatasaray Medical Park, Diana Taurasi ve Tina Charles’ın sayılarıyla hücumdaki suskunluğunu bozdu. Boyalı alanda Zane Tamane’nin katkısıyla skor üreten Sarı Lacivertliler karşısında son bölümde Charles ve Prints ile üstünlüğünü koruyan Galatasaray Medical Park, devre sonunda da soyunma odasına 44-36 üstün gitti.
Üçüncü periyotun ilk dakikalarında savunmada dirençli daha dirençli bir oyun ortaya koyan Fenerbahçe, Ivana Matovic veAngel McCoughtry’nin sayılarıyla 23.dakikada farkı 3 sayıya indirdi (45-42). Mola alan Sarı Kırmızılılar, ara sonrasında da hücumdan boş dönerken, Sarı Lacivertliler McCoughtry ile durumu 45-44’e getirdi. Birsel Vardarlı’nın üç sayı çizgisinin gerisinden bulduğu sayılarla oyunun kontrolünü eline alan Fenerbahçe, 16-5’lik seriyle farkı 5 sayıya çıkarttı (49-54). Bir kez daha mola alan ve Diana Taurasi ile hücumdaki suskunluğunu bozan Sarı Kırmızılılar, Prince’in de turnikesiyle eşitliği yakaladı (54-54). Üçüncü periyotu 57-59Fenerbahçe önde tamamladı. Mücadelenin final periyotu karşılıklı isabetsiz atışlar ve boş hücumlarla başladı. Diana Taurasi’nin kendisine yapılan faul sonrasında üç serbest atışı da sayıya çevirmesiyle skor bulan Galatasaray Medical Park, 34.dakikada ise durumu 63-63’e getirdi. Savunmasını sertleştiren ve hücumda da Babkina ve McCoughtry ikilisiyle skor üreten Fenerbahçe, bitime 2 dakika kala farkı 5 sayıya çıkarttı (64-69). Son dakika içerisinde Birsel Vardarlı’nın asistinde Zane Tamane ile basket bulan Fenerbahçe, karşılaşmadan da 67-75galibiyetle ayrıldı. 

SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu

GALATASARAY MEDİCAL PARK (67): Epifaniya Prints 17 (1 ribaund- 5 asist), Bahar Çağlar 7 (4 ribaund), Işıl Alben (2 ribaund- 2 asist), Ivanka Matic 3 (1 ribaund), Diana Taurasi 20 (5 ribaund- 1 asist), Şaziye İvegin 2, Ticha Penicheiro (2 ribaund- 1 asist), Tina Charles 19 (12 ribaund), Egle Sulciute 1 (2 ribaund)

FENERBAHÇE (75): Elina Babkina 5 (2 ribaund- 4 asist), Zane Tamane 19 (9 ribaund- 1 asist), Birsel Vardarlı 17 (5 ribaund- 2 asist), Esmeral Tunçluer 2 (4 ribaund- 1 asist), Nevriye Yılmaz 3 (5 ribaund- 5 asist), Penny Taylor 4 (1 ribaund), Ivana Matovic 9 (7 ribaund- 3 asist), Angel McCoughtry 16 (4 ribaund- 1 asist).

1.PERİYOT: 26-18
2.PERİYOT: 19-18

3.PERİYOT: 12-23
4.PERİYOT: 10-16



Fenerbahçe Başantrenörü George Dikeoulakos, takımının ilk ve ikinci yarıdaki performansları arasındaki farkı vurgularken, “Ne diyeceğimi bilemiyorum. Maç bittiğinde aklım Penny Taylor’daydı. Kazandığımız için çok mutluyum. Maçın iki farklı yüzü fardı. İlk yarı ikinci yarıdan tamamen farklıydı. İlk yarıda hücumda tereddüt ettik ve hem hücumda, hem de savunmada yavaş kaldık. Bu da bizi biraz sinirlendirdi. Ama üçüncü çeyrekteki değişim şaşırtıcıydı. İstatistikler her şeyi gösteriyor. Galatasaray’I üçüncü periyotta 12, dördüncü çeyrekte ise 10 sayıda tuttuk. Bence maçın anahtarı da buydu. İyi savunmamızı hücumumuza yansıttığımızda her zaman fark yaratıyoruz. Taraftarlarımız da bugün müthişti. Enerjimizi onlardan aldık. Fakat bu sadece ikinci maçtı ve eğer bir şeyler yapmak istiyorsak yarın kazanmamız gerekiyor” dedi.

Sarı-Lacivertlilerin Letonyalı oyun kurucusu Elina Babkina da ABD’li yıldızları Penny Taylor’ın sakatlığına dikkat çekerek, “En iyi oyuncularımızdan biri sakatlığı nedeniyle oynayamıyorken kazanmış olmamız bizim için çok önemli. Takım oyunu oynadık, bencilce davranmadık, birlikte hereket ettik ve bu sayede galip geldik” diye konuştu.

Final 8’teki ikinci maçından da mağlubiyetle ayrılar Galatasaray Medical Park’ta ise başantrenörCeyhun Yıldızoğlu, Rivas Ecopolis karşılaşmasına oranla daha iyi oynadıklarını belirterek,“Fenerbahçe’nin gücünü biliyorduk. Çok tecrübeliler ve uzun zamandır beraber oynuyorlar. Bugün savaştık ve kaybettik. Fenerbahçe’yi tebrik ediyorum, galibiyeti hak ettiler” ifadelerini kullandı. Sarı-Kırmızılıların tecrübeli oyuncusu Ticha Penicheiro da ilk yarıda iyi mücadele etmelerine rağmen ikinci maçlarını da kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını dile getirdi.




















********
* Tebrikler Kraliçeler.Tebrikler teknik heyet.Tebrikler büyük taraftar.
* Koçun dediği gibi maçın iki farklı yüzü vardı.İlk yarı gs son şansı olmasının da getirdiği hırs ile sertlikle agresif  başladı.Hakemler de izin verince çabuk sindik.
Buna Angel'ın erken üçlemesi.-2.Çeyreğin başında - ,Penny'nin sakatlanması,dün iyi oynayan Matoviç'in durgun,katkı vermeyenlerin de aynı durumlarını sürdürmesi ile kabus gibi 9 sayı geride kapattık.
Sinirden kapattım.Açıkcası 8 sayıdan az farklı kayıba razıydım.
Şu anda tekrarını izledim bunları yazmadan önce ama ikinci yarı izlemeden,haber almadan aklım orada,kalbim küt küt,dualarla geçirdim.
Bitmiştir diye tek hamlede FB TV'yi açtım,hala bitmemiş alt yazı geçiyor
Fenerbahçe 69 gs mp 64 diye.İnanamadım ve hemen gene kapattım.
Şimdi izleyince daha 3 dakika olduğunu anlıyorum.O 3 dakika geçmek bilmedi
3 saat gibiydi.Sonunda açtığımda skoru görünce dünyalar benim oldu.
Anlamıştım ama içimdeki sıkıntı giderek azalmış ve geçmişti.
* İkinci yarı bambaşka oynamışız.
5,5 dk.da 18-4'lük seri ile eziklerin feleğini şaşırtmışız.
İyi savunma yapmışız.George alan savunması ve değişik savunma örnekleri ile
ilk yarıda 45 sayı yiyen takımı 3.çeyrek 12,son çeyrek 10 sayı yedirtmiş.Bravo.
* Penny'nin sakatlığı büyük şanssızlık.Her şey bitti derken,zaten 9 sayı farkla içeri girmişiz.Yerine oynayan ve Birsel ile birlikte çift guard oynayan Babkina'nın müthiş katkısı olmuş.Penny'nin sakatlığı Babkina'ya şans olmuş.
Babkina ikili oyunlarla Tamane ve Matoviç'i besledi.Sayı olmayan turnikeler de olmasına rağmen 4 kritik asisti var.23 dk.5s.4a.
Babkina'nın bu oyunu Birsel'i rahatlatarak skora soyundurdu.İlk 2 üçlüğünü güvensiz,öylesine atmıştı maçın başında ama 2.yarı müthiş İşte bizim Birsel'imiz bu dedirtmiş.Dün 34 dk.0 sayı ile çıkarken bugün 34 dk.17s.5r.2a.
6/3 üçlük atmış.
* Ve Tamane.Dün de iyiydi ama bugün mükemmeldi.Kaçan turnikeleri de olsaydı tadından yenmeyecekti.23 dk.14/7 isabetle 19s.9r.1a.1tç.3blk.ile
maçın yıldızıydı.
* Angel faul problemine rağmen ikinci yarı toparladı.25 dk.13/7 isabetle 16s.4r.
* Dar rotasyondan şikayet ediyorduk bugün 8 oyuncumuz skora katkıda bulunmuş.Bu güzel.Esmeral gene 5/0 ile oynamış ama savunması ve son anlardaki 2 serbest atışı atması ve 1 kritik ribauntu ile gene de faydalı oldu.
* Sonuçta ikinci yarı yüreğimizi ortaya koyduk,savaştık ve kazandık.
İkinci yarı skoru 39-22.
* 17 top kaybımız çok maalesef.
* Ancak asistlerde 17-9 öndeyiz.
* Ribauntlarda 41-35 üstünüz.
* Zaten kağıt üstünde onlardan üstündük ama işte parkeye yansıtmak lazım.
* Taraftarımız müthişti.90'ların tribün ruhu geri geldi.İkinci yarı ittiler resmen
takımı ve galibiyette pay sahibi oldular.
* Günün Sözü : ''Fener'in Işığı Üflemekle Sönmez'' - Semih Özsoy
* gs mp Prince'i katakulli ile kıta dışı oynatmasına rağmen (3.cü kıta dışı) gene fayda etmedi.Dolarasi ve Tina yoruldular.Dolarasi tek başına zorladı gene.
İlk gün olduğu gibi 20 sayı ile oynamış ama 34 dk.24/6.% 25 isabet ve -12 ile oynamış.Zavallıııııııııııı.
Tina'nın normal katkısı var,Prince her bizim maçta olduğu gibi 17s.lık katkı yaptı ama yeterli olmadı.
Işıl gibi zavallı ,ezik sıfırcı loser bir oyun kurucun olursa kaderine katlanırsın.


* Sonuçta gs mp bizim iki katı bütçemizle dünya para harcayarak ev sahipliği aldığı F8'de 2/0 çekerek 2.günden Babayı almış oldu :))
* Maçın yayıncısı Skytürk 360'ı da kınıyorum.Maç öncesi bir türlü reklamdan yayına bağlanamadılar.Maç sonrası da üzüntüden (!) anında yayından çıktılar.
Maç sonrası görüntü ve röportajlarını göremedik.
Alllahtan kendi kanalımız FB TV var da maç sonunu yaşayabildik.
Teşekkürler FB TV .

28 Mart 2012 Çarşamba

8'li Final 1.Maç : Fenerbahçe - Famila Beretta : 74-58 !!!




SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu

HAKEMLER: Juris Kokainis , Haydn Jones, Carole Delaune

FENERBAHÇE (74): Elina Babkina (2 ribaund), Zane Tamane 9 (10 ribaund- 2 asist), Birsel Vardarlı (3 ribaund- 5 asist), Esmeral Tunçluer 1 (1 asist), Nevriye Yılmaz 6 (3 ribaund- 1 asist), Penny Taylor 24 (6 ribaund- 3 asist), Ivana Matovic 25 (5 ribaund- 1 asist), Nevin Nevlin Angel McCoughtry 9 (2 ribaund- 2 asist).
BERETTA FAMILA SCHIO (58): Chiara Consolini, Ivana Jalcová (1 ribaund), Liron Cohen 8 (4 ribaund- 8 asist), Janel Mc Carville 10 (1 ribaund- 3 asist), Maja Erkic 16 (5 ribaund), Raffaella Masciadri 6 (1 ribaund), Emanuela Ramon, Aija Brumermane, Jenifer Nadalin 2 (3 ribaund), Cheryl Ford 14 (12 ribaund), Laura Macchi 2 (3 ribaund- 3 asist)

1.PERİYOT: 22-17
2.PERİYOT: 20-13

3.PERİYOT: 14-18
4.PERİYOT: 18-10


Fenerbahçe’de başantrenör George Dikeoulakos değerlendirmelerde bulundu.

Yunan çalıştırıcı, karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında iyi savunmaları sayesinde kazandıklarını anlatırken, “Tahmin ettiğimiz gibi akıllı bir basketbol oynadılar. Bizi yavaşlatmaya, aklımızı karıştırmaya çalıştılar ve bu, maçın bazı bölümlerinde işe yaradı. Bizim yanıtımız ise sert savunmaydı. Skor her şeyi anlatıyor. Takımımın performansından tatmin oldum ama ribaundlar konusunda aynı şeyi söyleyemem. Rakibe 22 hücum ribaundu verdik ama buna rağmen kazanmayı başardık. İyi savunmamızın galibiyetin anahtarı olduğunu düşünüyorum. Başarılı müdafaamız sayesinde hücumdaki enerjimiz de arttı” ifadelerini kullandı.

Sarı-Lacivertlilerin Letonyalı oyuncusu Zane Tamane de, “İlk maçımızdı ve kolay olmayacağını biliyorduk. Bir noktada konsantrasyonumuzu kaybettik ama geri gelip kazanmanın bir yolunu bulmayı başarmamız beni mutlu etti” diye konuştu.


*************
* Tebrikler Kraliçeler.
* Kazanmak yeterliydi ama sezon boyunca gördüğümüz sorunlar devam ediyordu.
''Bazı oyuncuların formsuzluğunun devam etmesi,7 kişilik dar rotasyon,ribaunt özellikle hücum ribauntu verme,alan savunmasına hücum edememe gibi ''
* Bu oyun gs maçı için yetmez diye düşünüyorduk maçtan sonra ama gs - rivas maçını seyrettikten sonra şükür onlar da kötü.
* Umarım maçı iyi analiz eder,eksiklerimize çalışırız.Koç 22 hücum ribauntu vermekten yakınmış,savunmayı iyi bulmuş.Diğer sorunları da çözeriz inşaallah.
Ribauntlar için kısalar da iyi box out yapmalı.Uzunlarımızın karakteristik özelliği sıkıntı çekiyoruz.O yüzden atletik,ribauntcu bir uzun almalıyız derken gittik Cappie'yi aldık hiç ihtiyacımız yokken.
Allahtan Tamane eldeki tek elverişli uzun da savunmadaki canlılığı ve aldığı 10 ribaunt ile iyi katkı yaptı.
* Penny - İvana A.Ş.güzel işledi.Onlara dediğim gibi Tamane de yardım edince
3.çeyrekteki bocalama hariç oyunu kontrolümüzde geçirdik.Burada alan savunmasına hücum etmede gene tıkandık maalesef.
Fark 20 sayılara çıkıyor,vurup geçecekken hep keskin düşüşlerle farkı kapattırıyoruz.Fark birden 18 sayıdan 7 sayıya kadar indi.
Ribaunt alıp tempolu oynadığımız anlarda çok iyiyiz.Boş kaçırdığımız turnikelere rağmen.Ama set hücumu ve alan savunmasında zayıfız.
* Penny 37 dk.14/9.% 64.3 ile 24s.6r.3a.+ 15,İvana 32 dk.12/10.% 83.3 ile 25s.5r.1a.+16.Her zamanki top kayıplarını gene yapmış.6 top kaybı var.
Tamane 24dk.9s.10r.2a.+9.
* Angel da hasta diyorlar -  ne geçmez hastalıkmış - ama konsantrasyon sorunu vardı gibi,32dk.9s.(8/3.% 37.%)2r.2a.ile fazla etkili değildi.
* Yerli oyuncularımız maalesef kötüydüler.Birsel 34 dk.0s.3r.5a.
Nevriye 23dk.6s.3r.1a.Esmeral 15dk.1s.1a.
* 22 hücum ribauntu çok çok fazla.Bu yüzden rakip 71 biz 52 kez hücum yapabilmişiz.Ona rağmen 16 sayı fark çok iyi.
* Dar rotasyon dedik sezon boyunca ama hala 7 kişi ile oynadık.
Newlin,Babkina süre alamıyor.Babkina yabancı kontenjanını işgal ederken genç takım oyuncusu gibi muamele görüyor.İlk yarının sonuna 5 saniye vardı sanırım
Koç Newlin,Babkina ve Olcay'ı aldı oyuna,1 faulümüz vardı,3 faul daha hakkımız varken rakibe 5 saniyede 3'lük attırdık ya anlamıyorum.Babkina seyretti adeta.
Koç bu 3 oyuncuya 1 dk.süre vermiş.Maçın sonunda 18 sayı fark olunca 5 saniyenin üstünü tamamladılar artık.
* Beretta'da ise iyi isimler olmasına rağmen sadece benchten gelen Maja Erkic kariyerinin en iyi maçını oynadı.16s.5r.
* Bugün gs mp maçında 2 takımın ilk maç görüntülerine göre onlar daha kötü.
Biz sorunlarımıza rağmen onlardan daha önde gibiyiz.Umarım 1 sayı ile de olsa kazanırız.gs mp'nin son şansı.Fowles olmadan nasıl oynayacaklarını merak etmiştim.Tina ve DT'nin yanına 3.cü skoreri koyamadılar.Biraz Prince katkı vermeye çalıştı ama yetmedi.Böyle olunca DT tek başına işe girişti ve 36dk.da 21 sayı (17/5 % 29.4 isabet,7/1 üçlük) ile oynamasına rağmen -10 almış.
En iyi isimleri Tina Charles 35 dk.18/9 % 50 ile 21s.10r..
Prince 33dk.8/4 ile 10s.8a.-8 ile oynamış.
Prince demişken gs gene yaptı katakulliyi.Prince'in Rusya pasaportu var ancak Rus Milli takımında oynamak istemiyor,Ruslar buna itiraz ettiler gruptaki UMMC maçından önce FIBA büyük yavşaklık yaparak sadece Rus takımlarına karşı oynayamaz diye garip bir kollama kararı verdi.1 kıta dışı yabancı fazladan oynuyorlar.Bu haksızlık bana göre.
gs mp'de yerli oyuncu fiyaskosunu zaten biliyoruz.Işıl Albeni 2s.-10 ile,Bahar 3,Şaziye 5 sayı ile oynamış.
Burada oynatabildikleri 3 yabancılarından Penicheiro 17dk.0s.3r.Matiç 6dk.0s.
ve yeni transfer Litvanya'lı Sulciute 24dk.4/2 ile 6s.2r.1a.ile oynamış.
Sadece dış şutu var.3/2 üçlük ile 6 sayıyı buldu.
Onlarda ribaunt sorunu çektiler.45-35 Rivas üstündü.
Rivas sert ve sağlam bir takım.gs yeterli mücadeleyi gösteremedi.
Maç sonrası gs seyircisi Ceyhun İstifa sesleri ile tepki gösterdi.
* Allah yardımcımız olsun.1 sayı fark olsun,bizim olsun.
Başarılar Kraliçeler !!!!